26 Ocak 2008 Cumartesi

KABAKLARIN STABİLİTESİ - Berat Karabay

Unlu profesor elastik stabilite dersini veriyordu. Muhendislik ogrencilerine 40 dakikalik 3 dersi arka arkaya veriyordu. Her zamanki gibi derse 20 dakika gec geldi, 40 dakika dersini verdi, 30 dakika teneffus yapti, her zamanki gibi... ikinci ve son 40 dakika ders icin ogrenciler hoca'yi bekliyorlardi, ucuncu 40 dakikayi hoca vermezdi.... ve hoca sinifa girdi, bir ogrencinin karatahtalari silmesini soyledi, bir ogrenci kalkti, tahtayi silmeye basladi, fakat... hocanin gur sesiyle herkes irkildi, hoca gayet yuksek sesle “Dur” dedi... “Kim yazdi bunu?” dedi.. Butun ogrenciler gozlerini karatahtaya çevirdiler, tahtada bir balkabagi resmi vardi, yukaridan bir F ok isaretiyle balkabagina bir kuvvet uygulanmisti ve resmin yanina da buyukce “Kabaklarin Stabilitesi” yazilmisti, anlasilan teneffuste bir ogrenci bir espri yapmak istemis ve boyle bir cizim yapmisti. Fakat hoca cok kizgindi ve soluyordu, tekrar sordu “Kim yazdi bunu?” ...yine cevap yoktu. Hoca hisimla elindeki tebesiri savurdu, Bunu yapan esas kendisi kabaktir, ben boyle kabaklarin bulundugu sinifa ders vermem dedi,ve dersi birakip hizli adimlarla siniftan cikti, gitti. Profosor ertesi hafta derslere gelmedi, sinif adina birkac ogrenci, ozur dilemek ve hocayi yumusatmak icin kursusune gittiler, fakat hoca cok kizmisti, ertesi hafta da derslere gelmedi,butun siniftan vesikalik fotograflarini istedi, herhalde bazi ogrencileri sinifta caktiracakti, vesikalik resimler arkalarina ad-soyad yazilarak verildi. Hoca 5 hafta derslere gelmedi, ogrencilerin muteaddit defa ozur dileme seanslari sonunda meyvesini verdi, hoca yumusadi ve tekrar derslere girmeye basladi...
Evet bu olayi ben ozetlerken ,tabiiki bazi arkadaslarimiz hemen hatirladilar. Olayimizdaki profosorun adi Orhan Unsac.... ITU Insaat fakultesinde 5. siniftaki Elastik Stabilite dersine giriyordu, 1967-1968 ders yilinda cereyan etti bu olay, yani bizim sinifta. Celik, betonarme, tatbiki mekanik ... kolundakilerin takibettikleri derste.
Bugun bu olayi sorgularken sunlari dusunmeden de edemiyorum. Hoca neden bu kadar cok kizdi? Universitede bu kadar otorite boslugu var miydi ki, bir profosor keyfine gore derslere 5 hafta gelmiyordu. Biz ogrenciler bu olay karsisinda daha buyuk bir tepki koyup hocanin derslere girmesini saglayamaz miydik? Bugunun universitelerinde boyle bir keyfi yaklasim gorulebilir mi?
Evet arkadaslar ...cok iyi bir hoca olan ve gercekten bilimsel yonden cok degerli olan ,cok anlasilir ve basit tarzda ders anlatan rahmetli hocamiz Profosor Orhan Unsac' i bu vesileyle bir kere daha anmis bulunuyoruz.
Ekte degerli hocamizin yasam oykusu....
Sevgiler

Profesör Orhan Ünsaç
Orhan Ünsaç 1917 Yılında Üsküdar'da doğdu Babası Hünkar Yaveri Hasan Defterdaroğlu’ dur. 1933 yılında girdiği Yüksek Mühendis mektebinin Yol Şubesinden 1939 yılında üstün başarılı bir öğrenci olarak mezun oldu. 3 yıl yedek subaylık devresinden sonra 1942 yılında Yüksek Mühendis Mektebine asistan atandı. Mukavemet ve Yapı Statiği dersleri veren Prof. Fikri Santur’un yardımcılığını yapmaya başladı. 1945 yılında doçent oldu. 1947 yılında Amerika Birleşik Devletlerine gönderildi. California’ daki Stanford Üniversitesi’ nde Prof. Timoshenko ile iki yıl boyunca çalıştı. Daha sonra bir yıl da University of İllinois’ da Prof. Langhaar ile çalıştı. Amerika'da stabilite ve enerji yöntemleri üzerinde ağırlaştırdığı çalışmalarının bir verimi Prof. Fikri Santur için çıkarılan anma kitabında eğri eksenli bir çubuğun burkulması konusunda yazdığı makalede kendini gösterir. 1951’ de Teknik Mekanik ve Genel Mukavemet Doçentliğine atanan Orhan Ünsaç 1953 de aynı kürsüde Profesör oldu. 1958-59 yıllarında Rhode Island’ daki Brown Üniversitesinde Fullbright profesör’ü olarak bulundu. Bu sıralarda plastisite ve viskoelastisite konularında çalışmakta idi. 1967 yılında Prof. Dr. Mustafa İnan’ın ölümünden kendi isteği ile emekliye ayrıldığı 1983 yılına kadar Kürsünün ve 1982’ de dönüştüğü Mekanik Anabilim Dalı’ nın başkanlığını yaptı.

Prof. Dr. Orhan Ünsaç’ ın on altı değerli bilimsel yayını vardır. Fakat daha önemli eseri inci gibi bir yazı ve cetvelle çizilmişçesine düzgün şekiller ile doldurduğu kara tahta önünde en güzel bir Türkçe ile tane tane anlattığı Teknik mekanik derslerini dinlemek mutluluğuna erişmiş öğrencileridir. Çok geniş öğrenci kitlesine ders vermiş olan Prof. Ünsaç bugün derslerinde başarılı olmuş olmamış bütün öğrencileri tarafından gerçekten büyük bir hoca olarak anılmaktadır. Prof. Ünsaç ders dışında öğrencilerle ilişkilerinde arkadaşça davranır, her türlü problemlerinin çözümünde yardımcı olurdu. Eli açıktı, para bakımından sıkıntıda olan pek çok kişiye açık veya gizli yardımları olmuştur. Son derece nazik ve çelebi bir kişiliği vardı. Konuşma dili çok temiz ve ölçülü idi. Evinde çok zengin bir kütüphanesi vardı. Bu kütüphane nadir bilimsel kitaplar bir yana Journal of Applied Mechanics gibi bazı dergilerin koleksiyonları bile bulunuyordu. Kendisinin ayrıca klasik Türk müziğine büyük merakı vardı ve pek çok değerli icranın kaset kayıtlarını saklıyordu.

Prof. Orhan Ünsaç 5 Mart 1995 tarihinde vefat etmiştir. Yetişmelerine büyük katkıda bulunduğu ve hayatını vakfettiği öğrencilerinin nesilden nesile aktarılan anılarında yaşayacaktır.

Orhan Ünsaç Anılar Albümü için Tıklayınız (düzgün görüntü için internet explorer tavsiye edilir)
Bu da iki değerli hocamız Mustafa İnan ve Orhan Ünsaç ile ünlü mekanik profösörü Timoshenko'nun beraberce yer aldığı bir fotoğraf



1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bloğunuzu ekibimizce çok beğeniyoruz. Sizide Rogar sayfamıza bekleriz.