30 Ekim 2008 Perşembe

40.YIL-BODRUM İSİS OTEL Celal

Henuz batmis gunesin kizilligi, denize de yansimis... Sira sira balik meyhaneleri, cay bahceleri ucun ucun aydinlatiliyor. Kafilemiz, ucerli,beserli, onarli gruplarla kumlu sahilde keyfli yuruyusunu yapiyor ve Mimoza'nin masalarina yerlesmekte karar kiliyor. Toplu resimler cekiliyor, masadan masaya satasmalar, gulusmeler, 45 yillik ani arsivini aciyor. Taze salatalar, mezeler esliginde kadehler kaldiriliyor. Serefe, sagliga, bir dahaki bulusmalara iciliyor. Ucbes cumlelik konusmalar arasinda, " ...benden size yirmi kagit..." sakasiyla, yirmi yil daha bir araya gelebilecegimiz ima ediliyor. Kizarmis taze baliklar da sofralari susledikten sonra cakirkef olunuyor, muhabbetler koyulasiyor, birbirlerine yansittiklari gulucuklerin tatli agdasiyla 68 liler, Gumuslukten bir tatli huzur aliyor.... Cumartesi sabahi kahvaltidan biraz sonra, nefis bir mavi yolculuk basliyor. Bir tarafta Bodrumun yesil tepeleri ve beyaz villalari, diger tarafta kucuk adaciklarin arasinda mavi denizde yol aliniyor. Berrak suyu, yesil renkteki deniziyle kucuk bir koy dikkati cekiyor, dayanilamiyor, daha demirler atilirken denize atlanmaga baslaniyor. Kimi ozel havuza benzetiyor cennetin bu kosesini kimi akvaryum diyor. Saatlerce yuzuluyor, kelimenin tam anlamiyla denizin tadi cikariliyor. Aksama dogru otelin lobisinde, ucerli beserli gruplar olusuyor. Hastalarindan ve girdigi ameliyatlardan ancak firsat ayırabilmis olan Dr. Mine Hanim, ( Orhan Yuksel Hoca'nin esi) son aksam da olsa aramiza katiliyor, hemen etrafi sariliyor. Birtakim tibbi sohbetlerin ardindan cagdas duzeyde bir filozofik muhabbet surup gidiyor. Tum arkadaslar ve degerli esleri, goz kamastiran şık kiyafetleriyle aksam yemeginde bir araya geliyorlar. Karsilikli kadeh kaldirmalarin ve guzel yemeklerin ardindan sevgili Cengiz kardesimiz, kisa bir tesekkur konusmasi yapiyor. Sevgili Attila Incekara ve M.Ali Ozkaya, guzel sesleriyle karsilikli olarak guzel bir sarki baslatiyorlar hepimizin koroya katilmamizi sagliyorlar. Sagimda oturan sevgili Kutlay, sesli dusunur gibi bana soruyor : "...Kirk yil oldumu be yahu.." ne cabuk gecti... der gibi. Cok basitce cevapliyorum : Evet Kutlaycigim, 2008 den 1968 i cikarirsak kirk kalir...diyorum. Sevgili Munevver Bulut'un, " 68 liler, ulkemizde hakettikleri yeri alamadilar " demesi uzerine sevgili Ali Ozcan, yasadigimiz gunlerin mana ve ehemmiyetine iliskin onemli politik aciklamalarda bulunuyor. Her yil toplanilmaya soz verilmesi isteniyor ....sozler kolayca veriliyor... Pazar sabahi, ucagin geri donus saatleri, yolculuk hazirliklari konusulur oluyor. Hayal miydi, gercek miydi diyebilecegimiz, felekten calinan birkac gunluk birlikteliklerden biri daha ve mavilikler icindeki Bodrum geride birakiliyor...
Sevgi ve selamlarimla.
Celal

Not: Cok kisa gectigimin farkindayim, ozetin ozeti gibi... Birkac katilimcidan daha dinlemenin keyfi bir baska olur.... Ama bulusmanin gercek tadi, katilmakla alinir olsa gerek....

Hiç yorum yok: